-
1 расплачиваться
несов.; сов. - расплати́ться1) ödemek; parasını vermek; ceremesini çekmek ( за причинённый ущерб); hesabı görmek ( по счёту)распла́чиваться с долга́ми — borçlarını ödemek
расплати́ться за такси́ — taksi parasını vermek
2) перен. ( нести наказание) cezasını çekmek, ceremesini çekmek; kefaretini ödemek; günahını çekmek (за ошибки, грехи другого)распла́чиваться за грехи́ / оши́бки мо́лодости — gençlikte yaptıklarının cezasını çekmek / kefaretini ödemek
за э́ту оши́бку пришло́сь распла́чиваться мне — bu hatanın ceremesini ben çekmek zorunda kaldım
3) перен., разг. ( мстить) ödetmek; acısını çıkarmak; hesabını görmekя расплачу́сь с тобо́й за э́то — bunu ödeteceğim sana
-
2 покончить
сов.1) bitirmek, tamamlamakпоко́нчить с дела́ми — işlerini tamamlamak
2) ( прекратить) (bir) son vermek; gidermek; ortadan kaldırmakс таки́м положе́нием сле́дует реши́тельно поко́нчить — bu duruma kesinlikle bir son verilmeli
поко́нчить с кем-л. — birinin işini bitirmek, hesabını görmek
поко́нчить с враждо́й — düşmanlığa son vermek
с э́тим поко́нчено — tamam, vesselâm
••поко́нчить с собо́й — canına kıymak, intihar etmek, hayatına son vermek
у меня́ с ним всё поко́нчено — onunla alış-verişi kestim / kesmiş bulunuyorum
-
3 разделываться
несов.; сов. - разде́латься1) kurtulmakразде́латься с долга́ми — borçlarını ödemek
2) разг. ( расправляться) hesabını görmek, hakkından gelmekя с тобо́й разде́лаюсь! — bunu ödeteceğim sana!
-
4 расправляться
I несов.; сов. - распра́виться I( разглаживаться) düzelmek, açılmakII несов.; сов. - распра́виться II1) ( чинить расправу) hesabını görmek2) ( управляться) temizlemekраспра́виться за неде́лю со все́ми дела́ми — yapılacak tüm işleri bir haftada temizlemek
3) перен., разг. ( съедать всё) haklamak, temizlemek, silip süpürmekраспра́виться за оди́н присе́ст с це́лым арбу́зом — bir oturuşta bütün bir karpuzu haklamak
-
5 рассчитываться
несов.; сов. - рассчита́ться1) ödemek; hesap görmek (в ресторане и т. п.)рассчи́тываться с долга́ми — borçlarını ödemek, hesabını temizlemek
2) разг. (сводить счёты, мстить) acısını çıkarmak, hesaplaşmak3) разг. ( увольняться) çıkmak, ayrılmak
См. также в других словарях:
hesabını görmek — 1) alacağını verip ilişiğini kesmek 2) cezalandırmak 3) ücretini ödemek Kemeraltı Caddesi ne varınca arabadan inerek hesabını gördüm. H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesap — is., bı, Ar. ḥisāb 1) Aritmetik 2) Matematiksel işlem 3) Alacaklı veya borçlu olma durumu Al eline kalemi, şu benim hesapları görüver. S. F. Abasıyanık 4) Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon 5) Oranlama,… … Çağatay Osmanlı Sözlük